Kozmetik ürünlerinin ilk sırasında yer alan, dünyada her üç kadından birinin kullandığı rujlar hakkında ne biliyoruz? Çoğu kadının çantasından eksik etmediği hatta ruj sürmeden bakkala bile gitmediği günümüzde, bu ürünü detaylı incelemek yerinde olacaktır.
Fransızca da kırmızı anlamına gelen rouge kelimesinden dilimize geçmiş olan ruj içerisinde ozokerit, lanolin ve ceserin mumları, balmumu, kastor yağı, lanolin yağı, hidrolenmiş bitkisel yağlar, oleil alkol ve bromo asitler gibi maddeleri ihtiva ediyor. Ekstra bilgi olarak bir kadının yaşamı boyunca ortalama 6 gr. ruj yuttuğu bilgisinide vermeden geçemeyeceğim.

Doğru ruj seçimi nasıl yapılır?
Eğer yüzünüze pek makyaj yapmayan biriyseniz ve yalnızca ruj sürmekten yana olanlardansanız yüzünüze en doğal duran renkleri tercih edin. Orijinal dudak renginizden 2 ton daha koyu renk ruj kullanmanız hem abes görünümden sizi uzaklaştıracak hemde çekici dudaklara kavuşturacaktır.
Dudak kalemini isterseniz rujdan önce isterseniz sonra kullanabilirsiniz. Tercih size kalmış. Fakat ruj sürmenin ardından kullanılan kalem daha doğal ve estetik görünür. Aynı zamanda dudak kalemi rujun kalıcılığını artırır.
Ruj sonrası pürüssüz dudaklara sahip olmak adına, makyaj öncesi dudaklarınızın temiz olmasına dikkat edin.
Bazı ciltler ruja karşı alerjik reaksiyon gösterebiliyor. Eğer dudaklarınızda ve kenarlarında sürekli yara çıkıyorsa, ruja karşı alerjiniz olma ihtimali yüksektir. Unutmayın rujsuz bir dudak, yaralı dudaktan çok daha iyidir.
Ruj temizliğini kuru peçete yada kağıt havlular ile yapmak dudağınızda tahrişe neden olabilir.
Yaz aylarında rujları serin yerde hatta buzdolabında saklamakta fayda vardır. Aksi halde sıcakta rujlar bozulup eriyebiliyor.
Ruj lekeleri hayli inatçı olabiliyor. O yüzden kıyafetlerinizi giymeden önce ruj sürmeyin.
Dilerseniz ruju allık yerinede kullanabilirsiniz. Ancak bunun için rujun pembe tonlarında olması gerekir. Parmağınızla hafif dokunuşlarla yapacağınız bu işlem güzel görünümünüzü destekler.